İnsanoğlu tüketmek için mi vardır, yoksa üretmek için mi? Aslında bu soru, ‘Üretmeden tüketim olur mu?’ şeklinde de sorulabilir. Öyle ya tüketmek için para kazanmak, para kazanmak içinde üretmek gerek.
Ancak insanoğlunun tüketim ruhu öylesine acımasız ki ne yapılan israfın, ne de yapılan savurganlığın haddi hesabı yoktur. Çalışarak veya üreterek kazandığımız tüketime yetmeyince de sürekli borçlanıyoruz. Eskiden aileler çocuklarına miras olarak az ya da çok bir miras bırakırlardı. Günümüzde ise en büyük miras çocuklara borç bırakmamak oldu. Çocuklar, annesi ve babası borçsuz olarak bu dünyadan göç ettikleri zaman şükrediyorlar. Miras bırakmadı, ama borçta bırakmadı diyorlar.
Tüketim ruhu, modern kapitalist sistemin insanoğluna sunduğu her şeye sahip olmak ister. Bunun neticesinde insanoğlu tükettikçe tüketmek ister ki bu tüketimin bir doyuma ulaşma sınırı yoktur. Tüketim ruhunun acımasızlığı insanoğlunu öyle bir duyarsızlaştırır ki insan, kendisinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bencil bir varlık haline gelir. Tüketim uğruna ne dini değer tanır, ne de toplumsal değer tanır. Hatta toplumsal kaynakları dahi israf etmekten kaçınmayarak kendi çocuklarının geleceğinden çalar. Tüketim ruhunun acımasızlığı insanı nefsinin kölesi yapar.
Tüketim ruhu, insanları kendi zevklerinin peşinde koşmaya sürüklediği için dostluk, aşk, sevgi, akrabalık gibi insani ilişkilerde her geçen sene zayıflamakta ve insanoğlu için yalnızlık ciddi bir psikolojik travmaya dönüşmektedir. Bir bakıma tüketim ruhu, sadece cebimizdeki parayı değil, insani ilişkilerimizi de hızla tüketmekte ve tıpkı kullandığımız mallarda olduğu gibi insani ilişkilerimizde de ‘kullan-at-yenisini al' mantalitesini geçerli kılarak insani ilişkilerin süresini kısaltmakta, bu ilişkilerin geleceğini belirsizleştirmekte ve ciddi bir kültür şokunu tetiklemektedir. Tıpkı cebimizdeki paramız gibi insanları da çok kolay harcayabiliyoruz.
Tüketim ruhuna uygun bir şekilde koşulsuz sevmediğimiz için daha iyisini bulduğumuzda hiç düşünmeden ilişkilerimizi bitirebiliyoruz. İnsani ilişkilerimize cebimizdeki telefondan, evimizdeki televizyondan ya da buzdolabından daha az değer veriyoruz. Ancak kendi insani ilişkilerini hızla tüketen insan, diğer taraftan da hızla tükendiğinin farkında değildir. Çünkü birileri de kendisini kullan-at mantalitesine uygun şekilde kullanacak ve zamanı geldiğinde atacaktır. Yani tüketim ruhunun mantalitesine uygun olarak toplumdaki diğer insanları değersizleştiren insan, aslında kendisini değersizleştirmektedir.
Tüketim ruhunun mantalitesine uygun yaşayan insan ne daha mutludur, ne de daha özgürdür. Tam aksine bu mantaliteye uygun yaşayan insan sürekli bir tatminsizlik içerisinde olduğu için mutsuzdur, yalnızdır ve insani ilişkilerinde süreklilik olmadığı içinde ciddi bir güven sıkıntısı vardır. Emeği, sevgiyi ve saygıyı dahi tüketim aracı olarak algılamaya başlayan insan, yaşamındaki hayal kırıklıkları nedeniyle giderek daha da depresifleşmekte ve kendisini duygusal açıdan bir boşluğun içerisinde hissettiği için huzursuz ve mutsuz yaşamaya kendisini mahkum etmektedir.
Günümüzde teknolojik imkanlar sayesinde insanlarla ilişki kurmak çok daha kolay olsa da ilişkilerdeki duygusuzluk, yalnızlık hissinin ağır basmasına neden olmakta ve insani değerleri her geçen gün daha da azaltmaktadır.
Uzun lafın kısası modern kapitalizm, sadece cebimizdeki parayı değil, insanlığımızı da çalmaktadır. Artık bunun farkına varalım.
Yorum yazarak Canlı Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Canlı Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Canlı Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Canlı Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Canlı Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Canlı Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Canlı Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Canlı Haber değil haberi geçen ajanstır.