Afrika Enstitüsü

Biz seni, Ezanı Muhammediyye ile tanıdık

İlahi buyruğunda gönüllerimizi yıkadık

Umutların tükendiği anda Habeşistan’da,

Kızgın çöl kumları arasında adınla, bir nefes aldık

“Bu insanlar” önce su ve ekmek verdiler

Sonra adı “sömürü” olan bir esaret dediler

Hakikatler yıkıldı kalmadı medreseler mabetler

En temiz yerleri en kirli ayakkabıları ile çiğnediler

İlahi buyruktur nefesi;
Altından kumlar ülkesi,
Sorumluluğun anlamsal gayesi
Yeni Çağ olacak “Afrika sesi...."

Rahmanı Rahim, her anımızda bizimleyken

Yeni bir uygarlık için, aşkla yürüyeceğiz birden

Kara bulutlar defedilip gidecek, bitecek bu kâbûs

Yok olacak bu ihanet semeresi, her ailede bir câsûs

Ey Ömer Muhtar! Unutmadı seni İtalya

Ne senin akıl almaz gayretini,

Ne de Senusilerin bu savaştaki ilahi rahmetini…

“Biz asla teslim olmayız!

Ya kazanırız ya ölürüz!

Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız.

Bana gelince,

Ben cellatlarımdan daha uzun yaşayacağım!!”

Ey Direniş Eri, Çöl Aslanı!

Sen ki İtalyan komutanlarının ikinci Selehaddin’i oldun…..

Özgürlük mücadelesinin, Afrika’daki adısın.

İman savaşının, yenilgi görmeyen şanısın.

Düşmanlarını bu topraktan atıncaya kadar,

Ya da bu uğurda şehadeti tadıncaya kadar.

Cenabı Mevla bizi ölüme çağırdığı vakit

Arkadakileri emanet ettik kardeşlerimize akit

Ey Nur-i Muhammediyye, vaktin geldi hazır ol

Ruhunu ve bedenini O’na bırak, sen de teslim ol

Yorgun Savaşçıyı cenk meydanına sürelim

Sahte umutları yok ederek büyüyelim

Bu coğrafyanın uygarlığını yeniden inşa edelim

Toprak evlerin damlarından yıldızları seyredelim

Bu ahlak tertemizdir, berraktır, vicdandır

Mümindeki feraset, Allah korkusundandır

Bu hayat senin Ey Müslüman!

Artık esaret uykularından uyan!

Yeni bir tarih yazılacak

Tarih yazanı unutmayacak

“Yazmak” eylem olacak bu çağda

Yeni bir kader, dillerde hoş bir seda

Baharı koklayarak girelim kelimeler ülkesine...

“Yeni bir dünya” diyelim uygarlık kitabının sahifesine….