Sevgi – İlgi – İletişim

Yılan ateş böceğini kovalamaya başlamış. Peşine düşen yılandan kurtulmaya çalışan ateş böceği, yılanın kendisini tam yemek üzere olduğunu fark edince yılana, ‘Beni yemeden önce sana bir soru sorabilir miyim?’ demiş.

Ateş böceğinin bu isteği karşısında yılan:

'Ben, kurbanlarımın sorularına yanıt vermeyi sevmem. Ama bu seferlik bir istisna yaparak senin soru sormana müsaade edeceğim.’ demiş ateş böceğine.

Yılanın bu cevabına karşılık ateş böceği, yılana bir yerine şu üç soruyu sormuş;

Ben sana bir zarar mı verdim?

Yılan bu soruya ‘Hayır' diyerek yanıt vermiş.

Senin besin zincirin içerisinde miyim?

Yılan, ateş böceğinin bu sorusuna da ‘Hayır' yanıtını vermiş.

Peki, beni neden yemek istiyorsun?

Işığını görmeye tahammül edemiyorum da ondan diye yanıtlamış bu soruyu yılan.

Yaşamda mutluluk ve huzur üç temele dayanır. Sevgi, ilgi ve iletişim. İnsan bu üç temelden yoksunsa, tıpkı yılanın ateş böceğinin ışığına tahammül edemediği gibi diğer insanların mutluluk ve huzuruna tahammül edemez ve içten içe isyan ederek kendisini daha da huzursuz eder.

İnsanların duygularına sevgisizlik hissi hakim olduğu zaman geçimsiz olurlar. Çünkü kendilerini karanlığa gömmüş bu insanlar, o karanlığı ışıklarıyla aydınlatan insanlara rastladığı zaman hemen rahatsız olur ve tepki gösterirler. Çünkü sevgisizliğe alışmış bir yüreği, sevgiden daha fazla ne rahatsız edebilir ki?

İlgisizlik ise insanın yüreğindeki tüm güzellikleri yok eder. Yüreklerindeki güzel hisleri yitiren insanlar, iyi kalmak için savaşmak yerine bencil hislerle güçlü kalmak için savaşmayı tercih ederler. Kalplerini kötülüklerden korumak, insanları anlamak gibi bir dertleri artık olmaz. Kendisini sağlama almak için diğer insanları gönül rahatlığıyla zor durumda bırakabilir. İlgisiz insan, sırf güçlü kalmak için paranın, parasının esiri olur ki bu da yaşamındaki bütün güzellikleri siler atar. İlgisizlik, bir insanı tek başına kalpsiz yapacak kadar güçlüdür.

İnsanların birbirlerine düşmanca tavırlarına günümüzde herkes sıklıkla tanık olmaktadır. İnsanların, birbirlerine karşı olan bu düşmanca tavırlarının ve tahammülsüzlüklerinin temelinde ise iletişimsizlik yatmaktadır. Toplumsal yaşama iletişimsizlik hakim olunca da insanlar birbirlerini kaldıramıyor ve taşıyamıyor. Bu da insanları adeta yalnızlığa mahkum ediyor. Hayatta yalnız olduğunu bilen insan ise doğal olarak sinirli bir varlığa dönüşüyor. Sorunlarını iletişim kurarak çözmek yerine fiziki ya da psikolojik şiddetle çözmektedir.

Oysa insan olmak kolay değildir. Sevgi, ilgi ve iletişim ister insan olmak. Yürekten sevmek, etrafındakilere ilgi göstermek ve çevreyle iletişim kurabilmek dünyadaki tüm kötülüklerin önüne geçmek için yeterlidir.